OKYANUS YÜREKLİ DOST

SU, kendine SIRDAŞ arıyordu. Önce BULUT’a verdi sırrını. Ağır geldi sır buluta. Sağanak sağanak döktü SU’yun tüm sırlarını. Sonra GÖL’e gitti SU. Ona anlattı derdini. Bu arada bulut SU’yun sırrını yağmur yapıp, dolu yapıp, kar yapıp savurduğu için, zaman zaman taşıyordu göl ve çıkıyordu SU’yun sırrı iyice açığa. Sonra NEHİR’e verdi SU sırrını. Nehir de aldı SU’yun sırrını çekti gitti. ... DERE’ye verdi. Dere biraz daha yavaş olsa da nehirden, o da götürdü SU’yun sırrını bir başka bilinmeze.. ÇAĞLAYAN’lar, ŞELALE’ler, AKARSU’lar... Hepsi kayboluyordu bir anda. Sonra bir gün SU takip etti dereyi. Dere okyanusa kavuşunca farketti SU: Bütün sırlarının akarsularla, çağlayanlarla, ırmaklarla... OKYANUS’a taşındığını. Karar verdi SU. Sırrını okyanusa verecekti. Öyle de yaptı zaten. Tüm sırlarını okyanusa verdi. Artık SU’yun sırrını okyanustan başkası bilmiyordu. Ne taştı okyanus, ne bir başkasına taşıdı SU’yun sırrını, ne de kurudu.... Geçenlerde karşılaştık SU’yla. Bir bardaktaydı. suskundu. Çok uğraştım konuşturamadım. Ben tam giderken ''Dur !'' dedi SU. Durdum! ''Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakın konuşma! Taşıyamazlar, kaldıramazlar senin yükünü, canını yakarlar, utandırırlar...'' dedi.


__________ GERİ


Yorumlar(0) | Okunma : 1682  )
[ Ekleyen  () | 26.12.2012 ]
  Yeni Sayfa 1

  ::::::::::::Yorum_yaz:::::::::::

! !!!!! bu haber hakkında henuz yorum yok !!!!!! !